Son yılların belki de en hareketli transfer dönemini yaşadık. Son gün, mon gün dinlemedi takımlar ve transfer yapmak için çabalarını sarf ettiler. Son gün imza attırmakta Chelsea bu sene herkesi solladı. Transferin son günü gelip David Luiz ve Fernando Torres'e imza attırdılar.
Liverpool taraftarının son yıllarda ki belki de tek yıldız transferiydi Torres. Bu devre arası Liverpool bir yıldız daha transfer etti. Luis Suarez, bir yıldız transfer ettik diğerinin gitmesi gerek dediler sanırım ve Torres'i 59 milyon €'ya sattılar. Liverpool taraftarının öfkesi gayet büyük ve de haklı. Gerard'dan başka umut bağladıkları tek adamdı Torres. Teğğğ MAdrid'lerden Liverpool taraftarı olarak gelmişti, Atletico Madrid kaptanlık pazubandının altında bile You'll Never Walk Alone yazan bir adam olarak geldi. Kırmızı forma altında en iyi performansını hemen geldiği sene sergilerdi. Geçen sene ise sakatlıklardan dolayı takıma pek katkı sağlayamadı. Liverpool onu bırakmak istemedi son güne kadar, Suarez-Gerard ve Torres gibi bir 3'lü yakalamışlardı. Ama diğer tarafta Chelsea, dayanılmaz onların ısrarlarına ve son gün Torres'i satıp, 35 milyon €'ya Newcastle'dan Andy Carroll'ı transfer ettiler.1.91'lik bir forvet oyuncu Carroll yetenekli, geleceği çok parlak bir futbolcu. Ancak ona 35 milyon € vermek akıllara zarar. Luis Suarez'le eş değer tutmak oluyor bu Carroll'ı. Gol kralı olmuş, dünya 4. sü olmuş bir yıldıza verilen para onada veriliyor. Carroll'ın potansiyeli çok yüksek. Ancak bir potansiyele bu kadar para vermek.
Sonuç olarak bu transferlerden Chelsea'nin ve Liverpool'unda karlı çıktığını düşünüyorum. Suarez ve Carroll iyi bir ikili olacaktır ( tabi Torres'le olsa bambaşka olurdur.). Chelsea ise defansına David Luiz gibi bir adam aldı. Forvette ise Drogba ve formda bir Anelka'nın yanına Torres'i aldılar. Ama bu dengelerden sonra ManU'nun şampiyonluğu daha yakın bir ihtimal artık.
Transfer döneminin bir başka hareketli yer ise Almanya'ydı. Wolfsburg ve Schalke transfer döneminde takımlarına çok önemli eklemeler yaptılar. Felix Magath Bayern döneminde Münih'e getirdiği Ali Karimi'yi 32 yaşında tekrar Bundesliga'ya getirdi. Asian Maradona gibi bir lakaba sahip olan Karimi Bayern'de fazla forma şansı bulamamıştı. Burada ise tekrar kendini ispatlama şansı var. Forvete ise Charisteas gibi tecrübeli bir ismi aldılar. Çeşitlik olsun diye aldıklarını tahmin ediyorum. Yoksa Charisteas'ın hiçbir zaman hedefleri büyük bir takımda oynayabileceğini düşünmüyorum.
Sezon başı Galatasaray'ın kapısından dönen Annan ise Schalke kaptı. Magath'ın ısrarla istediği Annan Bundesliga'da şansını deneyecek.
Bundesliga'nın en hareketli takımı ise Wolfsburg'du. Hücum hattını nerdeyse tamamen resetlediler. Dzeko'dan gelen parayla bir çok transfer yaptılar. Bunlardan bizi en çok ilginlendirenide Tuncay Şanlı transferi. Tuncay artık İngiletere'de değiş Almanya'da şansını deneyecek. Böylece Tugay'dan sonraki temsilcimiz olan Tuncay'da Premier Lig'den ayrıldı. Wolfsburg'da formayı alacağını düşünüyorum. Daha çok kanatlarda şans verilecektir Tuncay'a. Tuncay'ise mücadeleci yapısıyla Almanya liginde bambaşka bir tat olacaktır eminim. Wolfsburg'un yaptığı diğer transferler ise yine hücum hattına. Leverkusen'e geldiği sene gol krallığını zorlayan Patrick Helmes ve Mbokani'yi aldılar. Dzeko'nun boşluğunu böyle 2 hücum oyuncusu olarak doldurmayı planladılar sanırım. Jan Polak'ta sürpriz oldu benim için. Yine Galatasaray'la adı epey anılmıştı Jan Polak'ın. Ancak o Bundesliga'ya tekrar döndü ve daha güçlü bir takıma. Yapılan diğer transferler ise genç ve geleceğe dönük. Orozco Venezuelalı bir yetenek. 10 numara oynayan geleceği açık bir oyuncu.
Bundesliga'da bu transfer döneminde karlı çıkan bir diğer takım ise Hoffenheim. Luis Gustavo karşılığı David Alaba gibi bu ligde en genç forma giyen bir oyuncuyu bedava aldılar. Ryan Babel ve Braafhied ise takıma direkt katkı verecek adamlar. Şaştığım Tagoe'yi neden gönderdikleri. Benim beğendiği güçlü bir oyuncu Tagoe.
La Liga'da ise en dikkat çeken takımlar Malaga ve Sevilla. Malaga'dan daha önce şurada bahsetmiştik. Sevilla ise Rakitiç gibi geleceğin en iyi 10 numara adayı olan ama son zamanlarda tam bir orta saha özelliği kazanan Hırvat yıldızı transfer etti. Ama tabi herkesi dikkatini çeken asıl nokta ise bu resmin sahibi Gary Medel. Boca performansıyla zaten herkesin beğenisi kazanan Medel bu yazda Şili milli takımının DK gösterdiği olumlu performansla dahada göze battı.
Serie A'da ise İnter çok hareketliydi. Leonardo takıma kendi isteklerini kattı. Son gün Japon sol bek Nagatomo'yu kiraladılar. Genoa'dan Kharja gibi orta sahaya enerji katan bir adamı aldılar. İtalya'da geç parlayan yıldızlardan biri olan Pazzini'yi 19 milyon € + Biabiany ve şu anda Vitesse'de kiralık olan geleceği parlan Caldirola'yı verdiler. Pazzini'de hemen ilk maçında 2 gol 1 asistle mesajı verdi herkese. Yine Genoa'dan defansa bir takviye yapılar ve Ranocchia'yı 19 milyon €'ya renklerine kattılar. Sessiz sedasızda Bayern alt yapısından Knasmüllner'i geleceğe yatırım olarak aldılar. Gelenler kadar gidenlerde önemli takımda. Sulley Muntari Sunderlan'e kiralandı. Mancini ülkesine döndü. Santon gibi benim geleceğin en iyi sol bek adayı olarak gördüğüm Santon'u Cesena'ya kiraladılar. Nelson Rivar Dnipro'ya, Kerlon ise ülkesinde Parana'ya transfer oldu.
Milan ise hemen transfer döneminin başında Cassano'yu olarak bombayı patlatmıştı ve bu bomba tam oturmuştu. Emanuelson'u aldılar Ajax'dan. Takıma çok büyük genişlik ve saha içi opsiyonlar katacaktır. Van Bommel ise Pirlo, Gattuso gibi o bölgenin as oyuncularının sakatlığı sonucu geldi. Son gün ise sol bek Didac'ı Espanyol'dan aldılar.Legrottalie ise yina klasik yaşlı Milan transferi.
Juventus Barzagli, Matri ve Luca Toni'yi renklerine kattı.
Napoli Mascara'yı, Parma Palladino ve Amauri'yi, Genoa Paloschi ve Boselli'yi renklerine kattı ve Serie A'da göze batan diğer transferler oldular.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder