Gelecek ve Kayserispor

Kayserispor, Türkiye'nin yükselen değeri, büyük takımların korkulu rüyası, sahip olduğu stad, rakiplerine gözdağı... Antrenörü, oyun tarzı ve yenilikçi sistemiyle bu ekolün bir numarası. Almanya ve çevre ülkelerde yetişen Türk yıldızların uğrak ve parlama noktası..

Kayserispor'un süper lige yükseldiği ilk sezon ( yani uyum sezonu ) fazla iyi olduğunu söyleyemeyiz ama daha sonraki sezonlarda Süper Lig'in hep etkili ve değişilmez takımlarından olmayı başarmıştır. Hatta geçen sezon, ilk yarının bitmesine bir hafta kala evinde Bursaspor'u taraftarının desteğini de alarak 3-0 gibi net bir skorla mağlup etmiş ve tarihinde ilk kez liderliğe yükselme sevincini yaşamıştı. Bu 2-3 yıldır yaşanan ufak kıpırdanmaların artık büyüdüğünü gösteriyor ve Kayserispor'un iddiasını da ortaya koyuyordu. Kayserispor artık bütün anadolu takımlarına örnek olmuş ve herkesin de sempatisini kazanmıştı. Öyle ki spor yazarları önümüzdeki sezonlar için Kayserispor'un şampiyonluk kupasını kaldırabileceği görüşünde birleşiyorlardı. Bu sezona da çok iyi bir başlangıç yaptı Kayserispor. Ligde iddialı olduğunu henüz ilk haftalardan sergilediği futbol ve aldığı önemli galibiyetlerle kanıtladı. Çünkü Türkiye Kupası kazanılmış, gençlerden kurulu bu takım artık iyice oturmuştu. Yönetim ise teknik heyete gereken yetkiyi vermiş her türlü desteği sağlamıştı. Yani artık tek bir hedef olabilirdi, önümüzdeki iki sezon için sıralamada ilk üç sonraki sezonlarda ise şampiyonluk.. Yapılan transferler, kısa sürede takıma uyum sağladı. Zalayeta, topsuz oyunuyla beğeni kazanıyor, Moritz gol dışında sorun yaşamıyordu. Santana, orta sahayı topluyor ve organizasyonlarda önemli roller alıyordu.

Amisulashvili her gün kalitesini biraz daha ispatlıyor ve Hasan Ali Kaldırım ise Süper Ligin en çok konuşulan genç isimlerinden birisi olmuştu. Selim Teber de zaten takımın vazgeçilmez ismi olmuştu.

A2 liginde yaş sınırının ve yabancı oyuncu engelinin kalkması durumunu iyi değerlendiren Teknik Sorumlu Şota, o hafta düşünmediği oyuncuları A2 takımına indiriyor ve mümkün olduğunca maçları izlemye gelerek hem eksiği olan futbolcuların hem de genç yeteneklerin performanslarını yakından takip ediyor; hatta bir maçta kötü oynayan A2 takımının soyunma odasına girip devre arasında onları iyice azarlamıştı. A takım ise hızlı oyun yapısı ve kaliteli oyuncularıyla beğeni topluyordu. Kısacası ilk yarı her yönüyle iyi geçmişti. 2. yarı herşeyin daha da iyi olmasını isteyen Kayserispor yönetimi, Hollanda Eredivise'nin iddialı ekiplerinden PSV Eindhoven'in gelecek vaadeden genç kanat oyuncusu Nordin Amrabat ve Wolfsburg'un Cezayirli orta saha oyuncusu Karim Ziani'yi renkelerine katmış ve daha önceden anlaşmaya varılan dev golcü Emir Kujovic de takıma katılmıştı. İkinci yarıya fırtına gibi başlayan Kayserispor, evinde İ.B.B'yi muhteşem bir hücum futboluyla 3-0 mağlup etmişti. Tecrübeli eldiven Hamidou Souleymanou'nun sakatlanması ve defansta verilen açıklar dışında her şey iyi gidiyordu. Sarı-Kırmızılı ekip ligde 19. haftada deplasmanda Karabükspor'la oynadığı maçta tutuk bir oyun sergilemesine rağmen 1 puan almayı başardı. 20. hafta kendi sahasında oynadığı Ankaragücü maçında ise sadece son 20 dakika istekli oynayarak galip geldi ve puanını 39 puana yükseltti. Böylece liderin 5 puan arkasında 4. sıraya yerleşen Kayserispor iddiasını sürdürdü.

Kayserispor, herkesin kabullendiği bir takım olmaktan çıktı artık ve büyük bir takım olma yoluna girdi. Bu yolda başarılı olacaklar gibi görülüyor.