Son senelerde türk futboluna yatırım arttı,bu bir gerçek ama işin kötü tarafları da varki sanki sahada oynanan oyundan o eski tad alınmaz oldu.Belkide türk insanı artık futboldan çok kendini işine verir oldu, garip çok garip...
Sahaya çıktığında hepimizde heyecan bırakan 70'lerin türk yıldızları, disiplinleriyle ürküten ama futbolu öğreten 80'lerin yugoslavları, 90'larda antebin başlattığı akımla ülkemize gelmeye başlayan brezilyalıları ve en çok da 90'ların sonunda 2000'lerin başında yeni janjanlı forma tasarımlarıyla komik görünümlü türk takımlarını özler olduk..Belki bizi sıkan herşeyin daha estetikleşmesi, istatistiklerin artması ve futbolun artık gereken ilgiden fazlasına ulaşmış olmasıydı. Eskilerin mücadeleci futbolu artık teknik, fizik, kuvvet ve taktiğe dayalı bir stratejik savaşa dönmüş ve insanların ancak zekalarıyla anlayabileceği garip bir bilim haline gelmişti, artık kahve köşelerinde konuşulan konular da farklıydı.Futbol artık üst kesime hitap ediyor, parasını alan futbolcu lamborginisiyle geziyordu...Kahvelerde eskiden heyecanla ve herhangi bir amaç güdülmeden izlenen maçlar artık yerini at yarışlarına bırakıyor ve iddaadan başka futbol konusu açılmaz oluyordu; artık duvarlarında tuttuğu takımın posteri asılı olan bir esnaf da zor bulunur olmuştu... Galatasaray-Fenerbahça maçını izlemeye gidenler artık yanında oturan rakip taraftarla bırakın dövüşmeyi, tartışmaz olmuştu... Aziz Yıldırım sayesinde derbiler bile başlamadan biter, kadıköyde taraftar ve yönetim baskısı ile fenerbahçe üstünlüğü baştan sağlar olmuştu....
Böyle bir zaman düşünün,böyle saçma bir zaman...Ne yazık ki o zaman, içinde bulunduğumuz zaman, futbolun gelişmesi halkın futboldan uzaklaşmasını sağlıyor ama bunun da önüne geçilemiyor doğal olarak, bunun bir çözümü yok ama ancak sorun değiştirilebilir...Daha duyarlı olmalı artık futbolu yönetenler....
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder