15 Aralık 2010 Çarşamba

Bundesliga'nın Yeni Mesut Bakkal'ı mı ?


Bruno Labbadia, Batı Almanya'nın Darmstadt şehrinde doğmuş, futbolculuk kariyerini forvet olarak geçirmiş, Almaya'nın yeni nesil teknik direktörlerinden biri.

Ancak Almanya'da gezgin hoca olma yolunda ilerliyor Labbadia. Bayer Leverkusen, Hamburg ve şimdi de Stuttgart'ın başına geçiyor. Almanya'nın Mesut Bakkal'ı mı olacak diye aklımdan geçmiyor değil ? Ama tabi ki dileğim bu yönde değil.
Labbadia'da yeni nesil hocalar gibi öne oynamak isteyen bir hoca. Ama bunu tek yolla yapmıyor. Top sürekli ayağımda olsun takıntısı yok, tabi topu ayağında olması onun daha fazla işine geliyor. İleri her zaman ileri'ye gitmek istiyor, kanatlardan, göbekten, tek pasla ya da herhangi bir şutla kaleyi görmek istiyor. Bayer Leverkusen'de ki görevi Skibbe'den devraldıktan sonra bunu yapmak için kolları sıvadı. Takıma şuanda da önemli parçası olacak oyuncular transfer etti.

Renato Augusto'yu Flamengo'dan 6 milyon €'ya transfer ettiler, Labbadia'ya ona 10 numaralı formayı verdi. Renato'yla kalmadı, o seneye damgasını vuracak forvet Patrick Helmes'i Köln'den aldılar. O sene Leverkusen'in çıkışında 40 maçta 25 gol attı Helmes. Takımın hücumcu sol bekide Labbadia dönemi geldi, Michal Kadlec. Labbadia Leverkusen'de ki tek sezonunda takımı 9. yaptı. Ligi 14 galibiyet, 13 mağlubiyet ve 7 beraberlikle, ayrıca 59 gol atıp 46 yiyerek kapattılar.Helmes ise 21 golle, gol krallığında Grafite, Dzeko ve Mario Gomez'in ardından 4. olmuştu. Sene sonu güzel futbolla ayrıldı Bruno takımdan, daha iyi bir takım olarak gördüğü, Avrupa Ligine katılacak olan Hamburg'la anlaştı.

Ama Hamburg'la başarılı olmak öyle kolay iş değil tabi. O yolda Martin Jol'lar, Thomas Doll'lar, ToppMöller'ler gitti. Hamburg'da bir önce ki sene Martin Jol takımı ligde 5. yaparken gerçekten iyi bir performans sergilemişti. 19 galibiyet, 11 mağlubiyet ve 4 beraberlik. Ama defansif  ve ofansif sorunlar vardı. 49 gol atıp, 47 yemişlerdi. Labbadia'ya bu rayı Leverkusen'den daha iyi bir şans olarak gördü.  Labbadia'ya sezona iyi bir takımla girecekti. Elia, Rozehnal, Ze Roberto, Berg gibi çok kaliteli oyuncuları, zaten kaliteli olan diğer oyuncularının yanında yerleştirdi. Takım o sene ligi 7 tamamladı, 59 gol atıp, 41 gol yediler. Büyük takımlara karşı Hoffenheim hariç ezilmeyen Hamburg o bilindik hücum hattı genişliğiyle iyi işler yapmaya çalıştı.

Labbadia'nında kaderi Jol'la aynı oldu ve beklentileri karşılayamadığı için sene içinde gönderildi. Geçen günlerde ise Keller'in yerine Stuttgart'ın başına geçti ve yine zorlu bir görev aldı. Kağıt üzerinde iyi bir takım olarak gözüken Stuttgart çok değişken bir takım. İyi giderken, bir anda tökezleyebiliyorlar. Cacau, Pogrebnyak, Cacau, Boka ve Harnik gibi yetenekli hücum silahları, Serdar, Boulahrouz, Molinaro gibi isimlerin olduğu iyi bir defans hattı var. Stuttgart transferde de söz sahibi bir takım. Pogrebnyak gibi bir ismi 2 yıl önce kadrolarına katmışlardı. Ancak Stuttgart'da Camorenesi gibi isimler bir türlü takıma adapte olamadı. Labbadia'nın bunları ne kadar takıma monte edebileceği, takıma kazandırabileceği ise tartışılır.

Ama Leverkusen'de oynattığı ofansif futbolla gönülleri kazanan Labbadia'nın burada başarılı olmasını diliyorum... Pazar günüde resmi lansmanı yapılacak.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder