1 Ocak 1992 yılında Stevenage'de doğdu Jack. Okul yıllarında da doğal olarak futbola bir ilgisi vardı ve okul takımının kaptanıydı. Daha 9 yaşındayken Arsenal'a katıldı 2001 senesinde. Arsenal akademisinde yavaş yavaş yükseldi. 16 yaş altının kaptanıydı. u-18 takımıyla ilk maçına Chelsea karşısında çıktı ve ilk golünü Aston Villa'ya karşı attı. 2009 yılında ki FA Youth Cup'da Arsenal finale giderken takımın komutası Wilshere'ın elindeydi ve onu A takıma yükseltecekti bu. 2008 yılının yazında bir dostluk maçında Barnet karşısında ilk kez A takım formasını giydi. Eylül 2008'de Blackburn karşısında RVP'nin yerine oyunca girdi. Daha 16 yaş 256 günlükken Premier Lig havasını tattı. Arsenal'da ligde forma giyen en genç oyuncu unvanını Fabregas'tan aldı
2009-2010 senesinin başı ise onun patlamasını başlangıcıydı. Emirates Cup'ta inanılmaz ve kusursuza yakın bir futbol oynadı. Benim de bütün maçlarını canlı izlediğim o kupada yıllardır oynuyormuş gibiydi. O sene şimdi ki bölgesinden merkez oyuncudan çok kanatta görev alıyordu. Ama o senenin devre arasında Bolton'a kiralandı. Bolton'la 14 maça çıktı ve burada merkez gibi oynamaya başladı.
Bu senenin başı ise Jack Wilshere'ın hayalini kurduğu formaya alıp, hiç bırakmayacağını gösterme yılıydı. Ve daha onun yanına Ramsey ve Frimpong gibi onun kafasından adamlar gelecel.
2009 yılının 17 yaş altı Avrupa Şampiyonasında İngiltere bir başarı yakalayamasa Wilshere giydiği 10 numaralı formanın hakkını vererek turnuvanın en dikkat çeken isimlerinden biri oldu. Fabio Capello onu 2010 Dünya Kupası kadrosuna almadı ancak 11 ağustos 2010'da Macaristan karşısında Milli formayı giydi.
Wilshere'ı oyun stili olarak şöyle tarif edebiliriz; hareketli, topu iyi kullanıyor. Bolton'da geçirdiği yarım sezondan sonra merkez orta saha oldu ve dayanıklılığını da arttırdı. Arsene Wenger onun için; " O orta sahanın her yerinde oynayabiliri. Ancak şu an için onun merkez oynaması daha iyi." demiş. Herkes onun geleceğin yıldızı olduğunu biliyor. Herkes onun için her maçta daha iyi oynadığını söylüyor. Geçen Barcelona maçında da, maçın oyuncusu seçildi.
Bu resimde de Wilshere hayran olduğu futbolcuların formasını almış. Alırken bile utanmış. Sonra ki açıklaması: " Ben yıllardır Xavi ve Messi gibi futbolcuları izliyorum. Bu şimdiye kadar ki kariyerimin en büyük gecesi. "
2009/10 STATISTICS | ||||||||||||||||||||
TEAM | Competition | M | G | As | Şut | Şut İsaber | Sarı kart | Kırmızı kart | ||||||||||||
Arsenal | Prem | 0 | 0 | 0 | 0 | 0 | 0 | 0 | ||||||||||||
Bolton Wanderers | Prem | 13 | 1 | 1 | 17 | 5 | 3 | 0 | ||||||||||||
Arsenal | UCL | 1 | 0 | 0 | 0 | 0 | 0 | 0 | ||||||||||||
Arsenal | FAC | 1 | 0 | 0 | 0 | 0 | 0 | 0 | ||||||||||||
Arsenal | CC | 2 | 0 | 0 | 1 | 0 | 1 | 0 | ||||||||||||
Season Totals | 17 | 1 | 1 | 18 | 5 | 4 | 0 |
Güçlü yanı : Wilshere tekniği iyi ve süper genç, beyninin futbol zekası keskin bir vizyona sahip ve çok etkileyici. İster top sürme ister o savunma her şeyi yapabilir.
Zayıflıklar: Wilshere de hala küçük çok olduğu için fiziksel olarak gelişmeye ihtiyacı var biraz daha.
2010/11 STATISTICS | ||||||||||||||||||||
TEAM | Competition | M | G | As | Şut | Şut İsabet | Sarı Kart | Kırmızı Kart | ||||||||||||
Arsenal | WFC | 2 | 0 | 0 | 5 | 3 | 0 | 0 | ||||||||||||
England | Avrupa Ş. | 0 | 0 | 0 | 0 | 0 | 0 | 0 | ||||||||||||
England | Dostluk Maçı | 0 | 0 | 0 | 0 | 0 | 0 | 0 | ||||||||||||
Arsenal | Carling Cup | 4 | 0 | 3 | 3 | 3 | 0 | 0 | ||||||||||||
Arsenal | FAC | 0 | 0 | 0 | 0 | 0 | 0 | 0 | ||||||||||||
Arsenal | ŞL | 6 | 1 | 3 | 5 | 3 | 0 | 0 | ||||||||||||
Arsenal | Prem | 20 | 1 | 2 | 16 | 6 | 3 | 1 | ||||||||||||
Season Totals | 32 | 2 | 8 | 29 | 15 | 3 | 1 |
Ve işte en güzelini en sona sakladım. Bu resmi görünce içim bir garip oldu, gözlerim bile doldu diyebilirim. Arsenal taraftarı Wilshere'ı bağrına basmış ve onu tanımlamış.
Brains: Wilshere'ın zekası Arsenal'ın unutulmaz Hollandalısı Bergkamp'tan.
Heart: Kalbi unutulmaz kaptan Tony Adams'dan.
Courage: Cesareti Arsenal'ın cesur yüreği, 300 üstü maça çıkmış olan Martin Keown'dan.
Stamina: Onun gücü Arsenal orta sahasının en güçlü adamlarından birini, burada 339 maça çıkmış Ray
Parlour'dan.
Control: Bu özelliği ise Robert Pires'ten.
Left Foot: Sol ayağı ise Arsenal'ın efsanevi İrlandalısı Liam Brady'den. Arsenal altyapısından çıkma
Brady burada 235 maça çıktı ve sonra İtalya'dada harika bir kariyer kaptı. Şimdi Arsenal alt yapısında.
Sol ayağı ondan geliyor Wilshere'ın.
Yürüyedur Wilshere
YanıtlaSilİlk Liverpool maçında (ki ilk maçtı) aşık oldum ben bu "çocuğa". Liverpoollu olmam aşkımın önüne geçemedi. Israrla izledim, hd izledim, sd izledim... İddialı olacağını biliyorum ama, Real/Barça tarafında akıllı olan Fabregas'ı rakibine bırakır. Wilshere bu gelişimini sürdürürse (niye sürdürmesin) 2 sene için Xavi'yi bile tartışırım, kıyas tartısına ellerimle koyarım. Bale ve Wilshere ile "belli ki bir projenin meyvelerini" toplamaya başlayan Britanya Futbolu'nun ne yaptığı ve daha arkada kimleri hazırladığı ayrı bir konu. Bu blogun ve Wilshere'nin takipçisi olarak benim bu yazıyı bugün (31 martta) görmem daha ayrı bir konu...
YanıtlaSilSağlık olsun hocam geç olsun güç olmasın. Wilshere evet apayrı bir adam ancak onun Arsenal'da kalması taraftarıyım. Onun etrafında şekillenecek bir takım onun başka bir takımda yaratacağı etkiden daha fazlasını yaratabilir. Özellikle son dönemde Arsenal Akademisine epey merak sarmış olan ben tarafından bu takım 10 yıla damgasına vuracaktır.
YanıtlaSilİgnasi gibi sağlam bir defans Wilshere-Ramsey-Frimpong-Conor Henderson orta sahasının önünde Afobe gibi bir adam var ve daha bi sürü yetenek.